Uluslararası bir yazılım devlet kurtarır!

Liseli yıllardan bir arkadaşım bir yazı paylaştı ve dayanamayım Türkiye’de eğitim sistemi ile alakalı kendisine yazdığım yazıyı burada paylaşıyorum.
Arkadaşımın mesajı

“Uluslararası bir yazılım devlet kurtarır! Bunu yapmıyorsak ben bilgisayar programcısıyım diye kimse hava atmasın.”

Senin eğitim sistemin maalesef çok bozuk dostum.

Ülkemizde maalesef eğitim sistemini düzeltmede başarılı olamadık. Geçen yıl dediler sınav kalkıyor kalktımı, kalkmadı. Sadece adı değişti ve daha da zorlaştır. Çocukların geleceğini sadece bir sınava bağlamak hiç doğru değil. Üstelik hayatlarında bu sınava bir daha girme şansları yok. Çooook yanlış. Neyse bunu boşverin.

Düşünün bize 1983-92 de popüler olan Turbo Pascal‘ı 1999-2001’de öğrettiler. Dışarıda ne duyduk. Ben hep bunu duydum, “Hangi devirde kaldınız” dediler. Halbuki bunu diyenlerde aslına o anda geçmiş teknolojilerin peşindeydi. Bunu farkında değillerdi belki ama en azından benden üstündüler. Üniversitede de yine hep geçmiş teknolojiyi öğrettiler. Yani eski dilleri. O anki teknolojiye ayak uydurmadılar hiç. Hep 5-0 geriden başlıyor öğrenenler. Gelde sen Twitter, Facebook gibi marka yazılımsal teknoloji ürünü üret. Ben facebook biri bir yapıyı  2001-2002 de katalitik sobanın başında Turbo Pascal ile uğraşırken kafama koymuştum fakat nasıl yapacağım diye düşündüm durdum. Maalesef bir muhasebe programı, stok takip programı, müşteri programının ötesine geçemedim.

Üniversite de güncel teknoloji öğretmediler. En azından bir ip ucu verseler oda yeterdi. Bırakın onuda vermesinler, bakın dünyada şuan şu teknoloji kullanılıyor şu yazılım var deseler ve onunla ilgili döküman verseler o da yeterdi. Malum o tarihlerde internet popüler değildi, her bilgi bulunmuyordu ve internet lükstü.  Bütçem de elvermediği için kendimde çözemedim araştıramadım öğrenemedim.

Şu anki öğrenciler bu konuda şanslı. Ama onlarında eksiklikleri tembellik. Saatlerce sosyal medya da kalmalar, filmler izlemeler falan. Sadece ödevin son gününde araştırır o kadar. Neden biz teknoloji üreteceğimiz yere bizler teknoloji bağımlısı olmuşuz.  Belki %0.01 istisna vardır. İnanın ben televizyon izlemiyorum. Evime de 49 ekran eski tüplü televizyon var. O da sadece duruyor izleyen yok. Nasıl yani TV izlemiyor musunuz der gibiyim. Evet izlemiyorum. Eee haberleri. Onuda güvenli kaynaklardan internetten hızlıca okuyorum. Neyse eğitim ve teknoloji konusuna dönelim.

Bizim lise de 2000 de gördüğüm Turbo C’yi 2006 da üniversitede tekrar öğrettiler sağolsunlar. İnternet programcılığını da ASP olarak öğretmeye kalktılar. Onu da beceremediler. 1 yıl boyunca öğrettikleri sadece düz HTML sitesi nasıl oluşturulur. biz onu 1999-2001 de zaten gördük. Geleceğin tek hedefi olan internet programcılığını, lise ve üniversite Bilgisayar programcılığını dahil hiç birşey öğrenemeden mezun oldum. Taki 2008 Haziran ayına kadar.

Ne oldu biliyor musunuz. Çat pat internet procamcılığında en yaygın kullanılan dillerden biri olan(PHP) dilini kısa bir video izleyerek inanın 1 haftada öğrendim. Mahtığını da 10dk da. İlk ne yaptım bili yor musunuz.

Dünyada en çok kullanılan (Dünyadaki tüm sitelerin %30-%35) WordPress içerik yönetim istemi gibi bir yazılım yazdım 1 ayda. Ve bunun üzerinden şirket paralar kazandı. Ben de ekstra bir kazanç elde edemedim, ödüllendirilmedim, çalıştığım için geliştiremedim. Sonra Türkiye’de WordPress yaygınlaştı. Bu WordPress ile hızlı bir şekilde yapılamayacak hiç bir sistem yok, buna e-ticaret sitesi dahil. İsteyen “WordPress ile neler yapabilirim” diye Google’da araştırabilir. Diyeceğim o ki bana 1999-2001 de onuda boşver üniversite 2004 de gerçek güncel doğru bilgi verilip yönlendirilseydi. İnanın bizler bırak Amazon, facebook, twitter alasını yapardık. Bunu düşündükçe kahroluyorum.

Üniversitede sabahlara kadar uyumadım kod yazdım. Ama boşuna hep geçmiş şeyler Delphi, Visual Basic, C. Yazımın başındaki resimde yazdığı şirketlerin hangisi o yazılımları kullanıyor ki. Twitter,Facebook, instagram PHP, amazon JAVA. bize hangisini öğrettiler.

Neden bir Facebook, Twitter, WhatsApp vb sistemler güncelleme harici çökmüyor kitlenmiyor. Hatta milyarlar kullanıyor çökmüyor. Bizim 80 milyon nüfusumuz ile devlet sitemleri hep çöküyor. Devlet dairesine varıyorsun sistem çalışmıyor.

Çalışmaz tabi. tutturmuşlar Amerikan’ın yazılımı Microsoft yazılımlarına bel bağlamışlar. Neden internetin önde gelen firmaları microsoft ürünleri kullanmıyor.

Doğru zamanda doğru bilgiyi öğrenemedim, öğretmediler. Neymiş azcık o dersten azcık bu dersten azcık tarihten azcık matematikten. Bırakın bunları herkes daha küçükten yatkın olduğu mesleğe yönelsin. Onda uzmanlaşsın. 😡😡😡 Ülkemize eğitim halen bitik. Öğrettikleri tek şey Atatürk düşmanları denize döktü. Falan filen. Tek fark Ali ata bak fişleri yok oldu.

Benim kuzenimin bir çocuğu var lisede benim meslekten okuyormuş. Bana staj sordu. Sordum neler görüyorsunuz diye. Baktım 2006-2007 deki teknolojiyi öğreniyorlar. Mem yazılım hem grafik çizimi öğreniyorlar. Her ikisi de farklı şeyler  nasıl öğrenecek bu öğrenci soruyorum. Eğitim adam olmaz bizde. Yap boz sistemine denemeye devam.

Çok sinirlendim. Yaş gitti. Aklımız boşa gitti ona üzülüyorum.

Çocuk ana sınıfından Atatürk diyor düşmanları denize döktü diyor. Okullar aynı bizim geçtiğimiz okullar. Hatta daha da kötü. Okullar ticarethaneye dönmüş. Parasız hiç birşey yok. Tek parasız şey kitap. Onuda zaten öğretmen kullandırmıyor yardımcı diyerek başka kitaplar alıyoruz. Her özel günde (anneler günü,karneler günü, seneler günü, doğum günü) pahalı pahalı hediyeler. Katılmadığın zaman aşağılanmalar. Ses çıkaramazsın çocuğum aşağılanmasın diye. Bizim zamanımızda öğretmenlerin bir maddi beklentisi hiç yoktu. Değerli hediyeleri asla kabul bile etmezlerdi. Ama devir değişmiş. Bizim kafamız geride kalmış.

Türkiye’de Eğitim sistemini nasıl düzeltilir?

Öyle bursu artırmakla öğretmen atamakla, okul sayısını çoğaltmakla, üniversite sayısını artırmak ile eğitim düzelmiyor, düzelmedi de. Nasıl düzeleceğini ben söyleyecek değilim uzmanlık alanım da değil. Fakat durumun hiç de iyi olmadığı ortadadır.

Kötü komşu insanı mal sahibi yaparmış Amerika bize askeri araçlar vermicekmiş , ne güzel
Keşke yazılımlarını da vermese. Bizimkiler almak istemdiklerinde inanın bedavaya vermek isteyeceklerdir.

Bir örnek vereyim.

İngilizce
Ortaokul 3 yıl
Lise 3 yıl
Üniversite 2 yıl
–+—————-
Toplam 7 yıl İngilizce gördüm ben. Ama ingilizcenin bir şey öğrenemedim. öğrenen var mı? Yok dediğinizi duyar gibiyim. Öğrendiğiniz tek şey adınızı söylemek oda tam değil. My name is Mustafa. Benim adım Mustafa . Ben Mustafa’yım diyebilen var mı, istisnalar hariç.

Aynı şekilde matematik , tarih, Türkçe. Hepsi de öyle değil mi. Halbuki her zaman aynı şeyleri gördük. ülkemiz okulların kalifiye alanında uzman öğretmen yok denilecek kadar yok. 7 yıl okumuşuz öğrenememişiz, öğretememişler. Eee zamana mı acısak çöpe giten devletin israfınamı.

Tembel biri olsam ala.

Bunu okuyan belki benim tembel olduğumu düşünecek ama öyle değil. Ben ders çalışmadan, sınavlara çalışmadan 90-95-98 alan ve aldığımda neden 100 değil diye üzülen biriydim. Bunu sınıf arkadaşlarım bilir.

Üniversite zamanımda bir halk eğitim merkezinin programında 8 saat İngilizce eğitimine girdim, 7 yılda burda öğrendiğimin hiçbirini öğrenememişim bunu anladım. Eyvah gi eyvah dedim.

Ders boş geçmesin bu İngilizce dersine Türkçe öğretmeni girsin. Yazılım programı dersi boş geçmesin, inşaat öğretmeni girsin. Evet doğru bizim iyiliğimiz için girdiler ama zamanımıza iyice girdiler. Bunu söylerken inanın ağlayasım  geldi. Gözümden yaş geldi. Ben de ülkeme faydalı biri olmak isterdim. Ezberciliğe dayanmayan, alanında uzman olan biri olmak ve en iyisi olmak. Ama maalesef.

Çalışma hayatını da katınca daha çok yazılacak şeyler var ama onu da başka bir yazımda inşallah.

Türkiye’de Son 15 Yıl Eğitim Sistemi Değişiklikleri

2003 yılında katsayı farkı arttırıldı.
2004 yılında eğitim müfredatında değişiklikler yapıldı.
2005 yılında 3 yıllık olan lise 4 yıla çıkarıldı.
2007 yılında Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) yerine 6.7. ve 8.sınıfın sonunda girilen Seviye Belirleme Sınavı (SBS) geldi.
2012 yılında katsayı kaldırıldı.
2010 yılında 10 yıldır uygulanan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sistemini değiştirilerek. Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sistemlerine geçildi.
2010 yılında 2010: SBS, 3. yılın sonunda tek sınav modeline döndü.
2010 yılında düz liseler Anadolu liselerine dönüştürüldü. Uygulama hemen başlatıldı.
2012 yılında İlköğretimde kesintisiz 8 yıllık sistemden vazgeçildi, 4+4+4 sistemine geçildi.
2012 yılında katsayı kaldırıldı.
2012 yılında Dershaneler kapatıldı.
2013 yılında ilk TEOG sınavı uygulandı .
2017 TEOG Kaldırıldı..
2018 LKS.

Sonuç itibariyle Türkiye’de eğitim maalesef başarısız. İnşallah bunu da birgün başarırız. Hakkınızı helal edin.